Dibinde bir damla olan bardak boş olanından yeğdir. Geri dönmeyecek zamanı har vurup harman savurduğum hayatım bu boş damlanın dibindeki bir damla. Susuzluğumu gidermeye katiyen yetmez ancak o kadarını da dökmeye kıyamam. Hiç olmayabilirdi diye şükrederim sonra da daha fazlası da olabilirdi diye isyan ya da olsun diye dua...
Öyle bir acizliğin içerisindeyim ki. Rüyalarıma girme diye yalvartacak bir acizlik. Her gece yaklaşıyorum, farklı açılardan, farklı mesafelere fakat tam varacağım o anda gün karşılıyor beni bir öncekinin bir kopyası olmak üzere. Ruhumun daraldığını, bilincimin azaldığını, kontrolümün kaybolduğunu ve bu tip pek çok eksilmeleri ruhumun ve bedenimin her zerresinde hissediyorum. Bu hisse rağmen yaşamaya tutunma çabam dipteki bir damla ve hala elimde içini doldurabilme ihtimalim olan bir bardak var. Bu ihtimale inanıyor muyum? Her şeye duyduğum inancımın pamuk ipliğine bağlandığı şu günlerde ilk kopan ipim buna ait. Ancak başka çarem var mı? Yok. Varlığım bir bardak, yokluğum bir çare.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder